Genel olarak yüz ve yüzü oluşturan elemanların gerek boyutları gerekse birbirleriyle olan oranları karşımızdaki kişiyi “güzel” olarak algılamamızda ve nitelendirmemizde önemli pay sahibidir.
Güzel, yakışıklı olarak algılanmak ile doğuştan ya da edinsel bazı problemlere sahip olmak toplumun kişiye genel olarak bakışını belirler. Toplumlar kendilerine benzeyeni ya da kendilerinin benzemek istedikleri kişileri kabullenir diğerlerini dışlar. Bu dışlanma kişide kapanması zor yaralar açmakla kalmaz aynı zamanda başarıya, paraya ya da cinsel olarak daha çekici olana ulaşması önünde engel oluşturur.
Hasta için en güzele, en doğru şekilde ulaşmak için çeşitli ölçme metodları kullanırız. Yüz için; kısaca büyük olan uzunluğun kısa olana oranı olarak tanımlayabileceğimiz Altın Oran’ı kullanırken, kafa, yüz ve çene kemiklerinin büyüklüklerinin, birbirlerine göre duruşlarını değerlendirirken Sefalometrik Oran’ları kullanırız. Böylece; güzel ve sağlıklı olana ulaşmaya çalışırken kişiyi farklı kılan, ayırtedici özelliklerini bozmadan bir operasyon planı oluştururuz.
Amaç; Estetik açıdan güzel, fizyolojik ve psikolojik açıdan sağlıklı bireylere ulaşmaktır.
İşte çene ve yüz cerrahisi; plastik cerrahi içerisinde, doğuştan mevcut olan bozukluklar veya sonradan oluşan özellikle yaralanmalara bağlı, yüz ve çene problemleriyle ilgilenen bölümdür. Dişlerin uygun şekilde kapanmaması, çene ekleminin kireçlenmesi, doğumsal olarak yüz kemiklerindeki yarıklar, (asimetriler) çene ve elmacık kemikleri gibi yüz kemiklerinin kırıkları, Kısa olan yüz kemiklerinin uzatılması ve hatta doğuştan kafa şekli bozukluklarının düzeltimi bu alanın konusudur.
Bunun dışında estetik olarak elmacık kemikleri üzerine, çene kenarları ve ucuna implantlar yerleştirilebilir. Yüz felci gibi durumlarda hastanın görüntüsünü düzeltecek ve hatta gülmesini sağlayacak operasyonlar hastanın tekrar sosyal hayata dönmesini kolaylaştırır.