Mikrocerrahi, doğumsal veya sonradan edinilmiş doku kayıplarının, şekil ve işlev bozukluklarının giderilmesini, vücut görünümünün düzeltilmesini hedefleyen bir cerrahi uzmanlık dalıdır.
Kazaya uğramış organlarımızın fonksiyonu açısından bakıldığında, hasar gören sinirlerin mikrocerrahi metotlar ile tamiri çok daha iyi sonuçların elde edilmesine imkan vermektedir.
Vücudumuzdaki sinirlerin bir kısmı derideki reseptörler aracılığı ile oluşan duyu hissini beyne taşır ve bizim sıcak-soğuk, batma, yanma, acı gibi dış dünyanın tesirlerini beynimize ileterek algılamamızı sağlar. Bir diğer kısım sinir lifleri ise beyinden irademiz ile oluşturduğumuz komutları kaslarımıza ileterek onların isteğimiz doğrultusunda hareket etmesini, beynimizin komutlarına uymasını sağlar. Bu bir kısım sinirlerin kesilmesi sonucu bu fonksiyonlar yerine getirilemez ve hastanın bu bölgesi his kaybı sonucu kalıcı olarak uyuşuk kalır.
Dış dünyanın zararlarından kendini koruyamaz ve yaralar açılır, yanıklar oluşur. Yine beyinden hareket için komut taşıyan sinirlerin zarar görmesi sonucu isteğe bağlı çalışan kaslarımıza bu komutlar ulaşamaz ve sinirini kaybeden bu kaslar felç olur, kalıcı hareket kaybı yerleşir. Bu nedenle organların hem canlılıklarının devam etmesi hem de fonksiyonlarının yeterli olması için mikro cerrahi teknikler ile damar ve sinirlerin onarılması gerekmektedir. Bu ameliyatlar ancak sıfır hata ile uygulandığında başarılı sonuç söz konusudur. Başarı için de sabırlı bir cerrahın yıllar süren eğitimi ve tecrübe kazanması ile söz konusu olabilir. Aksi takdirde sonuç olarak uzuv kaybı ya da işlevsel yetersizlik karşımıza çıkabilir.
Mikrocerrahi uygulamaları kazaya bağlı yaralanmalar, kanser cerrahisi, yanık ve yara izleri, doğumsal anomaliler, doku transferleri ve yerine dikilerek tedavi etmenin mümkün olduğu organ ve doku kayıplarında etkili sonuçlar alınmasını sağlar.
Mikrocerrahi öncelikli olarak organ ve doku işlevinin devam ettirilmesi, kanser gibi hastalıkların özellikle hayati riske sahip bölgelerde oluşturdukları tümörlerin alınması gibi çok hassas ameliyatlarda tercih edilen bir tekniktir. Plastik cerrahi de özellikle yeniden yapılandırma ameliyatlarında tercih edilen mikrocerrahi tekniği örneğin meme kanseri sonrasında yapılan meme onarımı operasyonlarında oldukça etkili bir şekilde kullanılır. Bunun yanı sıra yanık ve yara izi tedavilerinde de mikrocerrahi uygulamaları ile başarılı sonuçlar elde edilir.
Plastik cerrahinin her zaman daha iyi bir estetik görünüm elde etmek olmadığı, aslında yaşam kalitesini ve kişinin ruhsal sağlığını en üst düzeyde destekleyecek operasyonların da plastik cerrahinin kapsamında olduğu düşünüldüğü zaman, doğumsal anomaliler, doku ve organ kayıpları gibi durumlarda yapılan plastik cerrahi işlemlerinde mikrocerrahinin yerinin ne denli öneme sahiptir.