Yüz güzelliği ve uyumu doğru estetik açılara, hacimlere ve oranlara sahip olmaya bağlıdır. Merkezi bir konumda olması nedeniyle burnun boyutu ve şekli, bireyin güzelliğinin algılanmasında son derece önemli bir rol oynar. Burnun görünümü profilin genel görünümünü bozabildiği gibi yanak ve çenenin oluşturduğu güzellik üçgenini de kırabilmektedir. Tıp alanında sürekli yaşanan gelişmeler sonucunda yenilikçi yöntemler uygulanmakta ve uygulanmakta olan teknikler geliştirilmektedir. Bunun sonucunda burun estetiği ameliyatları geçmişe oranla çok daha basit bir şekilde gerçekleştirilen ve iyileşme süreci konforlu olan ameliyatlar arasında yerini almaktadır.
Rinoplasti diğer bir deyişle burun estetiği ameliyatı estetik beklentilerin yanı sıra sağlık açısından bir gereklilik nedeniyle de uygulanabilir. Uygulanan cerrahi prosedür sonucunda burundaki bozukluk ortadan kaldırılabilir. Böylece kişinin hem istediği görünümde bir burna sahip olması hem de daha sağlıklı bir şekilde nefes alıp vermesi sağlanabilir.
Son yıllarda hem hastalar hem doktorlar travma ve yara izi olmayan, iyileşme süresi daha kısa ve sosyal hayata daha hızlı dönüşü mümkün hale getiren prosedürlere ilgi göstermekte olup minimal invaziv teknikler ön plana çıkmaktadır.
Endonazal rinoplasti olarak da adlandırılan kapalı rinoplasti tekniğinde tüm kesiler burnun içerisinden yapılır. Paralel kesiler burun deliği astarının neredeyse yarısını çevrelese de kesi dışarıdan görülmez ve görünür bir iz oluşturmaz. Harici kesi yapılmadan uygulanan bir teknik olduğundan daha az invazivdir. Ancak sağ ve sol burun deliği kesileri birbirine bağlı olmadığından burun deliğinin yeniden konumlandırılması bu yöntemde daha zordur ve tüm operasyon görüşün sınırlı olduğu dar cerrahi açıklıklardan yapılır. Nazal çerçeveye erişim burun derisinin kuvvetli bir şekilde gerilmesini gerektirdiğinden burun kıkırdağının distorsiyonu da kaçınılmazdır.
Kapalı rinoplasti uygulanacak olan kişilerin kemik ve kıkırdak gelişimlerinin tamamlanmış olması gerekmektedir. Genellikle burun septumunda radikal değişiklikler yapılmasına ihtiyacı olmayan ve greft kullanımının daha az olacağı hastalarda tercih edilen bir tekniktir. İlk kez burun ameliyatı olacak kişilerde başarılı sonuçlar alınmasını sağlayan kapalı rinoplasti burnunun şeklinden ve boyutundan memnun olmayan kişilere uygulanabilir.
Revizyon ve deviasyon ameliyatlarında oldu gibi burun eğriliği, burun ucu düşüklüğü ya da burun kanatları asimetrisi yaşayan hatalarda da kapalı teknik tercih edilebilir. Bununla birlikte tüm estetik operasyonlarda olduğu gibi hastanın operasyon sonrası elde edilecek sonuç ile ilgili gerçekçi beklentileri olmasına özen gösterilmelidir.
Kapalı rinoplasti lokal ya da genel anestezi altında uygulanabilir. Burun deliklerinin içerisinden insizyon yapılır ve mikro kameralar aracılığıyla burnun iç kısmı görüntülenir. Burnun içerisinde kesi yapıldığı için iz kalmaz, yumuşak doku ve deri hasar görmez. Ameliyat sırasında bağların kesilmesi ve kanaması söz konusu değildir. Sinirler çok az etkilenmekte olup ameliyattan sonra hafif bir uyuşukluk hissedilmesi söz konusu olabilir. Hastanın iyileşme süreci de açık tekniğe göre daha kısa ve daha konforlu olur.
Hastanın sağlık geçmişi detaylı şekilde alınmalı, yüz analizi sonucunda kişiye özel bir burun yapılandırması tasarlanmalıdır. Ameliyattan önce kan sulandırıcı özellikteki ilaçların kullanımı bırakılmalıdır.
Kapalı rinoplasti sonra hasta genelde bir gece hastanede gözlem altında tutulur. Müdahale edilecek alan kısıtlı olup operasyon lokal anestezi altında yapıldıysa hasta özelinde yapılan değerlendirmeden sonra aynı gün taburcu edilme durumu söz konusu olabilir. Ameliyattan sonra burun içerisine ateller yerleştirilir ve üzerine koruyucu bant takılır. Yaklaşık 2-3 gün sonra ateller ve koruyucu bant çıkarılır.
Hastanın yüzünde oluşan şişlik ikinci günden itibaren hızla azaldığı için iş hayatına ya da sosyal hayata dönülmesi mümkün olabilir. Ameliyattan sonra ilk 3 gün banyo yapılmamalı, 1 hafta süreyle yüksek bir yastık ya da iki yastık kullanılmalı ve uyku sırasında başın yüksekte tutulmasına özen gösterilmelidir. 8 hafta süreyle buruna zarar verme riski taşıyan sporlardan uzak durulmalıdır. En az 3 ay gözlük kullanılmamalı, açık havada doğrudan güneş ışınlarına maruz kalınmamalı ve mutlaka güneşten koruyucu krem kullanılmalıdır.
Burun septumunda radikal değişiklik yapılmasına ihtiyacı olmayan ve daha az greft kullanımı gereken hastalara uygulanabilir.
Kapalı rinoplastiden sonra herhangi bir iz kalmaz.
Ortalama 1-2 Saat Sürer. Ancak Kişi Özelinde Uygulanan Prosedürün Kapsamına Göre Süre Uzayabilir.
Genellikle burun sırtındaki tümseklerin giderilmesi, burnun küçültülmesi ve burundaki yamuklukların düzeltilmesi gibi durumlarda tercih edilir.